31 Aralık 2014 Çarşamba

bir güzel adam

ne çok ara vermişim "bir de" lerime.
ne çok soğumuş yüreğim.
ne çok geçmişim hayallerden.
şimdi yeniden sıcacık yüreğim.
yeniden gülümsemek siniyor göz çizgilerime.
kanatlanıp uçuveriyorum bulutlarla bir hiza

heybesinde mutluluk olan bir adam
adamın yanında nasibini almış bir kadın

tüm mesele bu aslında
yemek sonrası soğan kokan ellerime sarılıp
"ev kokuyorsun kadın, ekmek kokuyorsun!"
diyebilecek bir adam
o halini bile sevebilecek bir adam
bir güzel adam

gönlüne dolup
ömrüne ömür katan bir adam
seni neşeye boğarak 
umarsızca kırışmanı izleyen
en öfkeli anlarını gözlerine bakarak eriten
seni en helâlinden seven bir adam
bir güzel adam

kitap okuduğu odadan
yan odada uyuklayan seni özleyecek bir adam
Allah rızası için
seni her gün yeniden sevecek bir adam
sabah namazlarını kaçırmayan 
sadece susarak bile
seni huzura boğacak bir adam
bir güzel adam

ağlamayı bilen bir adam
sen ağlayınca bir kor düşen
seninle sen olan
ama sana biz olmayı öğretebilecek bir adam
hayalleri çok olan
uyumadan evvel kızının isteğiyle değil,
gönüllü masal okumaktan keyif alacak bir adam
bir güzel adam

yokluğa aşina
varlığa şükürbaz
mutluluğu gözlerinde bir adam
sabahın körü değil,
nuru olduğunu bilen
dualarında hayırdan ötesini dilemeyecek kadar teslimkâr
O'nun yolunda
seninle hiç olmaya da razı olan bir adam
bir güzel adam

geç kalma ...

22 Mart 2014 Cumartesi

bir de iman'ının güzelliğine aşık et beni

öyle bak ki gözlerime
seninle varayım Rabbim'e
bir sana değil, iman'ına da aşık et beni
namaza koşuşuna aşık olayım mesela
Kur'an okuyuşunla etkile beni
ezan dualarına amin diyeyim
öyle güzel dua et ki
bir daha bir daha seveyim yüreğini

gözümün üstünde kaşım var diye takıl bana
sinir etmeyi de bil hani
çok sevmeyi de
namaz kılarken dudaklarından dökülen duaları seveyim
abdest aldıktan sonra saçının ıslaklığını..
ellerini kaldırıp dua ederken gözlerini kapayışını..
bıcır bıcır gülerken yanaklarını..
hani bana bakarken göz bebeklerindeki o kıvılcımı..
seveyim işte çok seveyim..
sev işte çok sev..

4 Mart 2014 Salı

özleme eylemsizliğime..

özlerim ben
bakma öyle ..
ya da neyi deme
geleceği bile özlerim ben
geçmişi, sevdiklerimi
belki en çok da annemi

özlemek eylemini eylemsizleştirerek özlerim hem de
öyle benden olur ki parmak uçlarımda rastlarsın bazen özleme
gün gelir kirpiklerim özlem damlar
gün gelir dilim özlem söyler
gülüşüm özlem kokar
ya da
ya da ne bileyim işte
özlem öyle sarar ki bazen
sis dolar da gözlerime göremez olurum
güneşimi beklerim
belki bir duanın "Amin" inde
belki bir tatlı gülüşünde
belki de hiç tanımadığım bir "Selamun Aleyküm" de
her birini özlediklerimin yerine koyar avunurum önce biraz
sonra gün gelir onlar da eklenir özlemlerime
özlediklerime..

dedim ya işte
özlerim ben
hep özlerim
çok özlerim..

ama hani diyorum
belki bir gün gelir de
özlemin işgal kuvvetlerine savaş açarsan gönlümde
bir selam ile gelip bin sevmekle kalırsan
hani olmaz ya
belki diner o gün özlemim
belki dolar o vakit gönlümde özleme dair her yer
o vakit içimi saran özlem de sen olursun
ben de sen..

1 Kasım 2013 Cuma

yine o aynı... kış gelmiş..

eylüller geçti
ve ekimler ardından
bak kasım gelmiş sevdiğim..
sahi her şey bir bir gelirken
sen neredesin?

günah değil mi ?
geçen onca ayrı zaman,
kokuna hasret bir ömür,
gözlerini arayan bir çift göz,
sesine doğru koşan bir körebe..

öyle tuhaf ki,
seccademde gözümü her kapayışımda
uzansam dokunacamışım gibi sanki
mesafeler mesafesizmiş gibi ..
ve puff ;
gözlerim açılır açılmaz yine o aynı acı
boğazıma düğümlenen yine o aynı yumru..

burnum üşüyor,
kış gelmiş demek bu bilirsin..
ufo'm olsan ya hani
sıcacık ısıtsan..
neredesin ki?

3 Eylül 2013 Salı

öylesine-2

mavi saçlı bi kız olsam,
yine de sever miydin beni acaba?

gözlerini gözlerimden ayıracak isen şayet
bi gülüşüm kadar uzakta ol en fazla

körebe de oynar mıyız beraber?
ya da kahkahalarla güler miyiz olmadık esprilere?

söylesene yar,
sebep olur muyuz sahi birbirimize
doğan güne şükretmeye ?

22 Temmuz 2013 Pazartesi

öylesine-1

uyarı yazısı olsun bu da madem.
ben canım sıkılınca çok saçmalarım mesela.
saçma sapan yazılar yazarım.
garip garip hareketler yaparım,
şarkı söylerim,
bazen resim çizerim,
oyun oynarım
hatta bazen kendi kendime resim çekerim.
öyle ergen hallere girerim yani.
acaba katlanabilir misin ki bana?

sonra tekrar düşünüyorum da
bu sıkıntılar hem şimdilik ki..
sen olsan sıkılmam hiç
hiç bir şey yapamasam gözlerine bakarım
suratını garip şekillere sokar eğlenirim seninle
sen de sev ama bu deli hallerimi
çocuklaşma deme bana
sen de katıl beraber çocuk olalım.
ne olacaksak,
ne yapacaksak beraber olsun.

geçen ne geldi aklıma sahi
hani çocuklar nasıl duyarsa öyle hitap ediyor ya
gülümsetiyor bu fikir beni
hayır, sevdamıza sebep "anne-baba" diyemeyecek çocuk (:
düşünsene ikimize de birden aynı şekilde hitap ettiğini..
hani bu küçücük umutlar yok mu?
bu küçücük iç geçirmeler,
kalp çarpıntıları,
ürpermeler,
durduk yere gülümseyişler..
haybeye değil dedirtiyor
haybeye değil bu bekleyiş..

12 Temmuz 2013 Cuma

ezanı bekler gibi bekler misin beni?

ezanı bekler gibi bekler misin beni?
ramazan'ın nurunu içinde duyarak hani
iftarda su içer gibi..
bilirsin ya hani o ferahlığı
o huzuru ..

bi de ben artık sana yemek yapmak istiyorum.

iftar açalım misal
salatayı sen yap
"marulları ince doğra" diye çemkireyim
beğenmeyip dudak bükeyim,
sen yine gülümse bana..

sonra iftarda ilk lokman elimden olsun
"tuzsuz olmuş bu çorba!" diye şakacıktan kızıver
ben çorbana tuz atarken
çocuk azarlar gibi salla parmağını
"hı hıııı" diye diye
kahkahalarla "bir daha olmasın" de..
çok gülelim işte ne bileyim.

iftardan sonra çabucak bulaşıkları yıkarken
teravih hazırlığı yap sen de..
umreden gelen feracemi giyeyim ben
sen de cami'de sana aldığım takkeni tak..
aynı cemaatin içinde olmaktan bile gurur duyalım.
her amin'de düşeyim aklına
damla damla,
dua dua döküleyim dudaklarından..

cami çıkışı beni beklerken bakma etrafa
ben gelir bulurum seni
bakma öyle bana
kıskancımdır, bilirsin..
göz göze gelir gelmez
amin diyelim dualarımıza..

ha bi de sahura kaldırırken seni
naz yap biraz,
ama çok değil ha
sonra 2 dakika kalmış diye
bir bardak suyla düşeyim evde peşine..

yani diyeceğim o ki yar,
iftarım da sen ol,
sahurum da,
ramazanım da ,
orucum da..
ibadet eder gibi sev beni
öyle doymamacasına..

30 Haziran 2013 Pazar

öyle sev ki ...

her şeyden önce bir sözleşme imzalayalım;
sevaplarına ortak et beni.
mesela bir gece hadi namaz kılalım diye uyandır,
ben sabah namazına erken kalktık sanarken,
"hadi teheccüd kılalım" de.
bir kez daha hayran kalayım sana.
bir kez daha şükr edeyim...

öyle sev ki beni
en sevdiğin kitabın en sevdiğin cümleleriyle,
yazarım da sen ol çizerim de.
en sevdiğin roman kahramanı olayım.
en sevdiğin çizgi film karakteri...

öyle sev ki beni
en sevgiliye varır gibi,
secdede dua eder gibi,
cuma günleri salavat çeker gibi,
namaz kılar gibi;
doyumsuzca,
aşkla,
günde en az beş vakit...

15 Haziran 2013 Cumartesi

babalar günün kutlu olsun..

2 gündür babalar günü için hediye bakıyorum iş çıkışlarında.
babama hediye bakarken seni düşlüyorum.
acaba ne zaman kutlarım senin babalar gününü?
ne zaman telaşa veririz ortalığı kızımla, sana hediye bakmak için?
ne zaman görürüm gözlerindeki şefkati evladımıza bakarken?

ben hiç yaşamadığımız o günleri özlerken,
sen de babalar günün kutlansın istiyor musundur acaba?
hiç görmediğin kızımızı düşlüyor musundur?

işte böyle bir anda süzülüveriyorsun beynimin kıvrımlarından
damarlarımda gezinen yaramaz bir damla kan,
kalbime ulaşıp heyecana boğuyor beni
sonra adrenalinden olsa gerek nefesim boğazımda tatlı bir sızı oluveriyor.
ah düşüyorsun ya aklıma böyle;
mutluluğa gebe yarınları özletiyorsun ya hani,
zalimsin...

dünüm,
bugünüm,
yarınım...
ve en çok da ahiretim:
Babalar günün kutlu olsun..

14 Haziran 2013 Cuma

bi de meslek değişir misin her gün bana misal?

başka başka mesleklerin olsun mesela
bir gün oyuncakçı ol,
bir gün çiçekçi.
bir gün tamirci ol,
bir gün komedyen.
bir gün şarkıcı ol,
bir gün sahaf.
bir gün bakkal ol,
bir gün şoför.
bir gün pamuk şekerci ol,
bir gün pastacı.
ve aklıma gelmeyen daha  bir sürü..

ama her gün sevgilim ol.
her gün benim ol.
her gün gözlerinin ışıltısında can bulayım
duanda ev sahibi olayım, misafir etme beni
aç kapılarını ardına dek..

korkma benden
ve bil;
bir gülüşüne silinir tüm hafızam
bi gülüşün,
bin duamın kabulü olur dikilir karşıma

şükr'üm olur çıkarsın;
derin bir 'çam' nefesi sonrası
"ohh" çekip hamdla gökyüzüne bakar gibi...
yaz günü tuttuğun orucun ardından
iftarda bir bardak suyun ferahlığı gibi...
yüzüne her baktığımda
içimden geçirdiğim gibi ...